Exosome Tedavisi

Eksozom tedavisi modern tıbbın gelecek vaadeden yeniliklerinden biridir ve hücreler arası iletişimi destekleyen nano boyutlu vezikülleri kullanır. Bu veziküller, proteinler, lipitler ve genetik materyal taşıyarak doku yenilenmesi iltihap kontrolü ve cilt gençleştirme gibi süreçlerde kritik bir rol oynar. Ekzozomlar Rejeneratif tıp uygulamaları ile doku onarımını hızlandırmak için kullanılmaktadır. Kanser tedavisinde hedefe yönelik ilaç taşıma sistemleri çalışmaları ile dikkat çekmektedir. Ayrıca saç dökülmesi yaşayan bireylerde tedavi amaçla kullanılmakradır. Güvenli ve etkili bir tedavi olarak eksozomlar bireylerin sağlık ve yaşam kalitesini iyileştirmek için büyük bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Exosome Tedavisi

İzmir Plastik ve Estetik Cerrahi
Op. Dr. Candan Mezili

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2005 yılında mezun oldum ve aynı yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanlık eğitimime başladım. Plastik cerrahide şekil değiştirme ve hayal gücü beni bu alana yönlendiren en önemli etkenler oldu. Uzmanlık sürecimde birçok kıymetli hocamla sayısız ameliyat gerçekleştirme şansım oldu. 2011’de uzman olduktan sonra Kars ve Kocaeli’de çalışarak deneyim kazandım. 2015-2018 yılları arasında Bodrum Acıbadem Hastanesi’nde Prof. Dr. Mehmet Mutaf ile özellikle yanık, yaralı yüz ve konjenital anomaliler üzerine çalıştım. Şu an İzmir’de kendi kliniğimde hizmet veriyorum.

Hakkımda Basın

Exosome Nedir?

Ekzozomlar kordon kanında bulunan mezenkimal kök hücrelerden elde edilen, küçük boyutlu keseciklerdir. Bu kesecikler içerdiği, protein, büyüme faktörleri, m RNA ve benzeri moleküllerle hücresel arası ilteişimi değiştirerek dokuların yelinemesini ve gençleşmesini sağlar. Kısaca ekzozomlar için kök hücrelerin özütü denilebilir.  Eksozomlar ilk olarak 1980’lerin başında keşfedilmiş ve zamanla biyomedikal araştırmalarda çığır açan bir konu haline gelmiştir. Retikülositlerin (olgunlaşmamış kırmızı kan hücreleri) olgunlaşma süreçlerini inceleyen bilim insanları bu hücrelerin küçük veziküller salgıladığını gözlemlemişlerdir. Bu gözlemler hücresel artıkların uzaklaştırılması için yeni bir mekanizmayı işaret ediyordu. 1981 yılında Trams ve çalışma arkadaşları bu nano boyutlu yapıları tanımlamak için “eksozom” terimini kullanmışlardır. Bu terim dışa salınmayı ifade eden “ekzo” kökünden türetilmiştir ve veziküllerin hücre dışı varlıklarını vurgulamaktadır.

1980’lerin sonlarında Rose Johnstone ve ekibi eksozomların biyolojik rollerini daha ayrıntılı bir şekilde karakterize etmişlerdir. Bu çalışmalar eksozomların yalnızca hücresel atıkları taşımadığını aynı zamanda hücreler arasında önemli moleküllerin taşınmasında görev aldığını göstermiştir. Özellikle retikülositlerin olgunlaşması sırasında gereksiz hücresel bileşenlerin atılmasındaki rolleri açıklanmıştır. Başlangıçta atık taşıyıcılar olarak görülen eksozomların biyolojik işlevlerine dair bu ilk bilgiler ileride yapılacak keşifler için zemin hazırlamıştır.

1990’larda eksozom araştırmalarında önemli bir dönüm noktası yaşanmıştır. Graça Raposo ve meslektaşları B lenfositlerden türeyen eksozomların ana histokompatibilite kompleksi (MHC) sınıf II moleküllerini sunabildiğini keşfetmişlerdir. Bu buluş eksozomların bağışıklık sistemi üzerinde etkili olabileceğini ve hücreler arası aktif iletişimde yer aldığını ortaya koymuştur. Bu bilgi eksozomların yalnızca pasif taşıyıcılar olmadığını aynı zamanda bağışıklık yanıtlarını şekillendiren aktif ajanlar olduğunu kanıtlamıştır.

2000’li yıllar eksozomların terapötik potansiyelini keşfetmeye yönelik büyük bir ilgi artışına sahne olmuştur. Valadi ve arkadaşlarının 2007’deki çalışması eksozomların RNA (mRNA ve mikroRNA) taşıyabildiğini ve alıcı hücrelerin genetik davranışını değiştirebildiğini göstermiştir. Bu dönemde mezenkimal kök hücrelerden (MSK) türeyen eksozomların doku onarımı ve bağışıklık düzenlenmesi üzerinde önemli etkileri olduğu keşfedilmiştir.

7/24 WhatsApp
İçin
Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Exosome Kimler İçin Uygundur?

    Eksozom tedavisi çok çeşitli tıbbi ve estetik ihtiyaçları karşılayabilen yenilikçi bir yaklaşımdır. Bu tedavi doku onarımı rejenerasyon ve iltihap (inflamasyon) kontrolü gibi süreçlerde sunduğu avantajlarla hem tıbbi hem de kozmetik alanlarda geniş bir uygulama yelpazesine sahiptir. Eksozom tedavisinin uygun olduğu kişiler genellikle aşağıdaki durumlara sahip bireylerdir:

    Eksozomlar özellikle yaralanmalar sonrası doku iyileşmesini desteklemek amacıyla tercih edilmektedir. Travma cerrahi müdahale veya kronik yara gibi durumlarda bu tedavi iyileşme sürecini hızlandırır ve doku yenilenmesini artırır.

    Kırışıklıklar elastikiyet kaybı ince çizgiler ve cilt tonu düzensizlikleri gibi yaşlanma belirtileri gösteren bireyler eksozom tedavisi ile ciltlerini gençleştirme şansı bulabilir. Bu tedavi kolajen üretimini artırarak cildin daha sıkı pürüzsüz ve canlı görünmesini sağlar.

    Kan-beyin bariyerini geçebilme özelliği sayesinde eksozomlar nörolojik hastalıklarda terapötik seçenek olarak öne çıkmaktadır. Nörodejeneratif hastalıklar (örneğin Alzheimer ve Parkinson hastalığı) gibi durumlarda sinir dokusunun korunmasını ve iyileşmesi üzerine çalışmalar mevcuttur..

    Alopesi (saç dökülmesi) problemiyle karşılaşan bireyler için eksozomlar saç foliküllerini uyararak saç büyümesini teşvik edebilir. Bu tedavi saç kaybını azaltma ve mevcut saçın kalitesini artırma potansiyeline sahiptir.

    İltihaplı hastalıklar veya bağışıklık sistemini düzenleme gereksinimi olan bireylerde eksozomların anti-enflamatuar ve immün modülatör  (immün sistem düzenleyici) etkileri dikkat çekmektedir.

    Kanser tedavisi gören ve hedefe yönelik toksisiteyi en aza indiren bir yaklaşım isteyen hastalarda eksozom bazlı terapiler umut vaat etmektedir.

    Exosome Kimler İçin Uygun Değildir?

    Exozom tedavisi bazı hasta gruplarında potansiyel riskler taşıyabilir ve bu nedenle dikkatli bir değerlendirme gerektirir. Bağışıklık sistemi ciddi baskılanmış bireyler exozomların bağışıklık düzenleyici etkileri nedeniyle özel risk altındadır. Kemoterapi gören hastalar organ nakli alıcıları ve otoimmün hastalıkları olan kişilerde bağışıklık sisteminin daha fazla baskılanması veya istenmeyen bağışıklık yanıtlarının tetiklenmesi olumsuz sonuçlara yol açabilir.

    Aktif enfeksiyonları bulunan hastalarda exozom tedavisinden kaçınılması önerilir. Exozomların bağışıklık yanıtını ve sitokin üretimini etkileyerek enfeksiyonun kötüleşmesine neden olabileceği bilinmektedir. Ayrıca kanser hastaları için exozom tedavisi uygulanmadan önce dikkatli bir inceleme yapılmalıdır.. Tedavi öncesinde olası alerjenlere yönelik testler yapılmalı ve tedavi sırasında hasta yakından izlenmelidir.

    Pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda exozomlar pıhtılaşma dengesini etkileyebilir ve komplikasyonlara yol açabilir. Hemofili veya trombofili gibi durumlarda tedavi öncesinde kapsamlı bir değerlendirme gereklidir.

    Gebelik ve emzirme dönemindeki kadınlar için exozom tedavisinin güvenliği kanıtlanmamıştır. Biyolojik bariyerleri geçebilen exozomlar fetüs veya yenidoğan üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Son olarak kronik hastalığı olan bireylerde exozom tedavisinin etkileri tam olarak anlaşılmamış olup bireyselleştirilmiş yaklaşımlar önem taşımaktadır.

    Detaylı bilgi ve randevu almak için Op. Dr. Candan Mezili'ye hemen ulaş!

    Exosome Nasıl Uygulanır?

    Uygulama süreci detaylı bir danışmanlık ve değerlendirme aşamasıyla başlar. Bu aşamada hastanın tıbbi geçmişi mevcut sağlık durumu ve tedavi hedefleri incelenir. Kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturmak için hasta ile açık bir iletişim kurularak önceki tedavi süreçleri ve risk faktörleri değerlendirilir.

    Eksozomlar genellikle mezenkimal kök hücrelerden (MSC) veya uygun donör kaynaklardan izole edilir. İzolasyon işlemi biyolojik sıvılardan (örneğin kan veya dokulardan) steril bir ortamda gerçekleştirilir. Bu aşama eksozom preparatının saflığını ve terapötik etkinliğini garanti altına almak açısından kritik öneme sahiptir. İzole edilen eksozomlar daha sonra biyouyumlu bir solüsyonda askıya alınarak hastanın ihtiyaçlarına uygun konsantrasyon ve hacimde hazırlanır. Hazırlık sürecinde eksozomların stabilitesi ve bütünlüğü titizlikle korunur.

    Tedavi hedeflerine bağlı olarak eksozomlar farklı uygulama yöntemleriyle hastaya sunulabilir:

    • İntravenöz (IV) Enjeksiyon: Sistemik sağlık sorunlarında kullanılan bu yöntemde eksozomlar kan dolaşımına doğrudan enjekte edilir. Bu uygulama genel sağlık durumunu iyileştirmek veya yaygın inflamasyonu azaltmak için tercih edilir.
    • Lokalize Enjeksiyon: Özellikle belirli dokuların veya eklemlerin tedaviye ihtiyaç duyduğu durumlarda uygulanır. Örneğin ortopedik sorunlarda eksozomlar doğrudan ilgili bölgeye enjekte edilerek doku yenilenmesi ve inflamasyonun azalması sağlanır.
    • Mikroiğneleme ile Topikal Uygulama: Estetik tedavilerde yaygın olarak kullanılan bu yöntemde ciltte mikrokanallar oluşturularak eksozomların emilimi artırılır. Bu cilt yenilenmesini destekleyen etkili bir yöntemdir.

    Her enjeksiyon prosedürü sterilizasyon ve anestezi gibi adımları içerir. Hedeflenen dokuya hassas bir şekilde ulaşıldığından emin olmak için ultrason gibi görüntüleme tekniklerinden yararlanılır.

    Exosome Ne Kadar Başarılı?

    Exozom tedavileri modern tıbbın yenilikçi yaklaşımlarından biri olarak dikkat çekmekte ve çeşitli hastalıkların tedavisinde umut vaat etmektedir. Ancak başarı oranları ve etkinliği belirli bir tıbbi duruma ve  kullanılan exozom kaynağına, uygulama tekniğine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Ekzozomlar tek bir tip değildir,  bitki kaynaklı, hayvan kaynaklı ve insan kaynaklı ekzozomlar mevcuttur. Bu exosomelar arasında en etkili olanları insan kaynaklı olanlardır.  İyi bir sonuç almak için öncelikle insan kaynaklı iyi bir markaya ait ekzozom kullanılmaıldır.

    Son yıllarda yapılan araştırmalar exozom temelli tedavilerin özellikle yara iyileşmesi ve doku rejenerasyonu alanında çok etkili olduğunu göstermektedir. Anjiyogenez yeniden epitelizasyon ve kolajen birikimini artırarak yara iyileşme sürecini hızlandırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bununla birlikte tedavi protokollerindeki farklılıklar hücre kaynaklarının çeşitliliği ve uygulama yöntemleri bu alanda daha fazla standartlaştırma ihtiyacını ortaya koymaktadır.

    Exozomlar kanser tedavisinde hedefe yönelik ilaç taşıma ve immünoterapilerde önemli bir rol üstlenmektedir. Özellikle dendritik hücre kaynaklı exozomların inflamatuvar yanıtları tetikleyerek kanser hücrelerini hedef aldığı gösterilmiştir. Preklinik çalışmalarda elde edilen umut verici sonuçlar exozomların kanser tedavisindeki potansiyelini vurgulasa da klinik denemeler henüz erken aşamalarıdır. Kanser tedavisi alanında exozom uygulamalarının güvenliğini ve etkinliğini kanıtlamak için daha fazla araştırma gereklidir.

    Exozom tedavilerinin yaygın klinik uygulamalarını engelleyen temel zorluklar arasında izolasyon ve saflaştırma süreçlerinin karmaşıklığı üretim standartlarının eksikliği ve düzenleyici gerekliliklerin yetersizliği yer almaktadır. Bu nedenle bu tedavileri mutlaka iyi merkezlerde ve güvenilir, alanında uzman  doktorlara olmalısınız.

    Exosome Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?

    Eksozom tedavisi sonrası dönemde optimal sonuçlar elde etmek ve iyileşme sürecini desteklemek için hastaların belirli bakım önerilerine uymak önemlidir. Bu süreçte bireysel ihtiyaçlara uygun bir yaklaşım benimsenmelidir.

    • Fiziksel Aktivite: Tedavi edilen bölgeye aşırı yük binmesini önlemek amacıyla fiziksel aktiviteler birkaç gün sınırlanmalıdır.  Örneğin diz için uygulandırysa, ağır egzersizlerden ve yük kaldırmaktan kaçınılması iltihaplanma riskini azaltır ve eksozomların hedef dokularla entegrasyonunu destekler. Hafif aktiviteler ise genellikle güvenli kabul edilir.
    • Hidrasyon: İyileşme süreçlerinde su tüketimi temel bir unsurdur. Hastaların günlük en az 8-10 bardak su içmeleri önerilir. Bu dokuların nemli kalmasını sağlar ve tedavi sonrası oluşabilecek rahatsızlıkları hafifletir. Meyve ve sebze tüketimi de hidrasyonu destekleyici bir etkendir.
    • Beslenme: Dengeli bir diyet iyileşme süreçlerini hızlandırabilir. Protein C ve D vitaminleri ile çinko ve kalsiyum açısından zengin gıdaların tüketimi önerilir. Beslenmede çeşitlilik ve taze gıdalar vücudun ihtiyaç duyduğu yapı taşlarını sağlar.
    • Cilt Bakımı: Eksozomların dermatolojik uygulamalarında hassas cilt bakım ürünleri kullanmak önemlidir. Tahriş edici maddelerden kaçınılmalı geniş spektrumlu bir güneş koruyucu kullanılmalıdır.
    • Güneş Koruması: Tedavi edilen bölgeler güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmalıdır. Yüksek SPF’li ürünler kullanılmalı ve özellikle yoğun güneş saatlerinde gölgede kalınmalıdır. Bu önlem pigmentasyon değişikliklerini ve tahrişi önler.
    • Yan Etkilerin İzlenmesi: Herhangi bir olağandışı belirti fark edildiğinde hızla sağlık uzmanına başvurulmalıdır. Tedavi genellikle güvenlidir; ancak enfeksiyon belirtilerine dikkat edilmesi gerekir.
    • Kontrol Randevuları: Kontroller tedavi sürecini optimize etmek ve hedeflenen sonuçlara ulaşmak için önemlidir. Bu süreçte hasta sağlık uzmanıyla düzenli iletişim içinde olmalıdır.

    İzmir’de Exosome Tedavisi  Fiyatları Ne Kadar?

    Exosome Tedavisi fiyatları cerrahın deneyimi, ameliyatın yapılacağı hastane ve yapılacak işlemlere göre değişmektedir.

    İzmir'de Exosome Tedavisi  Yapan Doktorlar & Hastaneler

    Exosome Tedavisi İzmir'de plastik cerrahlar tarafından uygun alt yapıya sahip hastanelerde yapılır.